Kız Çocuğu
Gökyüzünün mavisine kızıl çalındığı bir vakitte
Sessizliğin anlatılmamış masallarını dinliyorum
Orada...
Orada küçük bir kız çocuğu görüyorum
Saçları beline kadar inmekte kıvrılıp narince
Fakat değiller gözyaşlarını gizleyebilecek denli uzun
Orada küçük kızın saçlarını örüyorum
İşlenmemiş matemlerini gökkuşağına bürüyorum
Yaşanmamış yaslarının acısını tütüyorum
Mavi güneşli sarı nehirli meşelerde geziyorum
Kurumuş okyanuslarda deniz atlarına biniyorum
Keşfedilmemiş saltanatları fırçalarımla sürüyorum
Gündüzlere küs çocuğu beyazlara boyuyorum
Boğulmuş çığlıklarını azadetmesini dilediğim,
Kısıkça fısıldayan bir plak takıyorum
Bu plakla birlikte ben de başa sarıyorum
Orada büyümüş bir kız çocuğu buluyorum;
Kaç veda yaşamıştır yaş dönümlerinde bilinmez
Ve ne derece derinlere işlemiştir,
Mücadelelerinden kopup gelen şarapnelleri.
Ama belli ki aklı hala salıncaklarda sallanıyordur
Sallandığı salıncaklar hırçın rüzgarlarla hız aldığında,
O tutunmaya çalışıyor ve saçları eline dolanıyordur
O orada ruhundan uçan çocuğun kanatlarını yamıyordur
Periyodik zaman yolculuklarında çocukluğunu arıyordur,
Her defasında onu üzgün bulup ona şiirler yazıyordur...
Orada, büyümüş kız çocuğu, baktığı her yere yansıyordur
Yansıdığı her yerde bir yabancıya çarpıyordur
Bu puslu görüntülerdekine kim olduğunu sorduğunda
Ona, gözyaşlarını hala gizleyemeyen saçları yanıt veriyordur.
11.07.2009
Kaç veda yaşamıştır yaş dönümlerinde bilinmez Ve ne derece derinlere işlemiştir, Mücadelelerinden kopup gelen şarapnelleri.
tebrikler güzel şiire 👍