Kız-gın Çocuk
gözyaşlarımla yıkayacaklar öldüğünde
hakkım kalmasın üzerinde
mezar taşında ölüm tarihin yazmayacak
ki,
her gün öldüreyim seni
yüreğimin kuytu köşelerinde
her aklıma geldiğinde
içimdeki çocuğun yüzüne
gittiğin kapıyı ç a r p a c a ğ ı m
arkama bakmadan
omuzlardayken ruhsuz bedenin
zafer kazandığını sanma!
tüm işaret sıfatlarını kullanarak
sıfatsızlığını tamlayacağım
herkes gittikten sonra
tüm Haliç'i üstüne boşaltıp
İstanbul'u temizleyeceğim
istediğini yap balıklara
unuturlar nasıl olsa
ve
and olsun ki!
seni bed/duasız bırakmayacağım
...dedi kız-gın çocuk
oysa,
gözleri lâl dili kördü
ve bildiği tek bir sözcük vardı
' b a b a '
Gülay Bulut
onüçnisanikibinon
gözleri lâl dili kördü ve bildiği tek bir sözcük vardı
gerçekten hoş bir şiir okuttunuz bize ablacıgım yüreğinize saglık...
gülayyy..çok güzeldi..kutlarım😥😥😥
oysa, gözleri lâl dili kördü ve bildiği tek bir sözcük vardı
' b a b a '
Sitem olsa da içten değil... Kutlarım. Selam ve saygılar.
"Nefesin yakın olacak hiç olmadığı kadar boğazıma â??Babaâ? diyeceksin belki ilk defa... "
Kız-gın çocuklar kaybetmeden anlayamazlar... kaybettiğini düşünürler kaybetmeden, kaybedince birde bakarlar; provalar gibi değilmiş "o gün"...
can acısının buram buram kokusu burnuma geldi... belki sıcak simit kokusu gibi değildi lakin herkesin bildiği, bazılarının yaşadığı o tanıdık kokuyu duydum dizelerinden...
busefer güldürmedi şiirin... "gece yarısından sonra okuyunuz" notunu unuttun...
sevgimle..
Kızgın sözcüğünün işaretle ayrılması, çocuğun kız, kızın da şairin kendisi olduğu izlenimini veriyor.
Beddua sözcüğünün bölünerek, hem iyi hem de kötü anlamıyla kullanılması ise şairin ikilemde kaldığını işaret ediyor.
Gördüğünün ve söylediğinin doğruluğundan emin değildir ama bildiği tek sözcük babadır.
Sitem etse de dili varmamış gibidir şairin.