Kızıl Dolunayın Gölgesinden Yansıyanlar
şurada bir yerde kendiyle baş başa bir kız
korkusundan ördüğü bir kazak var üzerinde
kendi kendine uyumayı bile bilmiyor
öldüğü gün doğmuş sanki, öyle yakın sonuna
soğuk ve el gibi gece, onun nutkunu tutuyor
küçük ellerinde bir bez bebek
korktukça sıkıyor avucunda
canının yandığını bile bilmeden
kapı aralık, kim bilir hangi hiçlik var arkasında
korkma Aymira ay ışığına düşen gölge, O değil
saf, duygusal ve yalnızca tanıdıklarına şımarık
kiminin istemediği kadar suskun
kimine göre de everest zirvesi kadar soğuk hisleri
korku ile yürüdüğü koridorda kimseye ihtiyacı yok
elbisesi tertemiz ve lavanta kokulu
fakat ruhundan akan kan
belinden yere damlıyor
önce kırmızı, sonra siyah
tıpkı gün batımı ve gece gibi
duvar çatlak, kim bilir hangi yokluk var arkasında
korkma Aymira alnında gezen kaşıntı, O değil
umut satan bir mağazanın kapısında
bücür boyunla ışıltılı hayalleri izliyorsun, kurtuluş arıyorsun
önünde duran örümcek ağlarını görmüyorsun bile
çünkü amacın, engellerini görmezden geliyor
kulağında bazı çığlıklar ve seni soyan soğuk bir el
pürüzsüz çocukluğunu umursamaz bir kadının eli
iğnesini arıyor çantasında
oysa sen
arkadaşlarını düşünen zihninle orada bile değilsin
zemin ıslak, kim bilir hangi pislik var yüzeyinde
sanırım korkmalısın Aymira, yoksa yok olacaksın!
koca adam neden bu kadar kusursuz
bir koruyucu melek yaratmışsın sanki kendine
her zaman yanında ve bir o kadar da düşünceli
sanki bir dağın gölgesine sığınmış yavru köpek gibisin
bu dağ öylesine sarsılmaz ve sert yamaçlara sahip ki
göğsünde ağaçlar yetişmiyormuş gibi davranıyor sanki
seni saran kollara ve dağlara sığınmaya ihtiyacın yok
kendin olarak da güçlü olabilirsin
hava yağmurlu, gök gürültülü, Ay da yok ortalıkta
kim bilir Ay'ın çevresini saran kızıl çemberi hangi bulut yuttu
savaş Aymira!
aklında gezinen, kulaklarını tırmalayan efganı yenebilirsin
yalnızca ortaya çık ve kendini göster
belki kapının kolunu hayallerin tutuyordur
belki sabah oldu; işinde, kafenin kapısındasın
kim bilir belki tüm bu korkuyu sen yarattın,
belki burada bile değildir, belki "O" yoktur
...
Şiirin gölgesi ay ışığına düşer
Okuyoruz
Kutlarım Yunus
İçten içe, iç hesaplaşma sesi gibiydi Aymira. Okumak keyifli, kutlarım