Kızıl Dünya
Kızıl bir dünya bıraktın ardında!
İçim kıpkızıl olmuş,
Dudağımdan acı sözler düşüyor,
Duyan olmasa da konuşuyorum,
Dayanılmaz acılar yaşıyorum,
Tarifi mümkün olmayan,
Durdurulamaz bir sefere yolladım düşlerimi,
Titredikçe, kırmak istiyorum dizlerimi,
Kırmazsam yollara düşecek ayaklarım,
Ve yeniden başlayacak sancılarım!
Avutulabilir mi,
Kandırmak mümkün mü?
Değiştikçe değişiyor geçişler,
Kentin solgun yollarından,
Ucu olmayan dehlizlere dalııyorum,
Sönmek ne mümkün!
Gün geçtikçe, daha da yanıyorum...
Çıplak bir kent kadar,
Çıplağım!
Acilen gel al beni,
Çıldıracağım...
Ne kaldı ki ardında?
Ne sanıyorsun?
Bir yığın et parçasından ibaret artık kalbim!
Bir tutam kemik torbasıdır bedenim!
Anlamını yitiren mevsimler gibiyim şimdi,
Ne yazım yaz, ne kışım kış!
Elimde avucumda kalan sadece,
Bakmaya doyamadığını söylediğin, o yeşil bakış!