Kızımıza İyi Bak
Nasıl oralar diye sormuşsun mektubunda…
Yüksek, kocaman duvarlar,
Yanından geçerken,
Sanki insanın üzerine yıkılacaklar!
Burada akşamüzeri erken başlar,
Görünen yerler, sadece dağlar,
Alabildiğine çorak bitki örtüsü,
Işıldar yukarıda Jandarmanın süngüsü,
Eksik olmuyor içeride sıkıntılar,
Geçmiyor vücudumdaki kaşıntılar,
Yalnızlık da ömür törpüsü,
Tek kişilik yere kapattılar,
İnsan yüzüne hasretim,
Belki de bedeli budur esaretin,
Zaten insan olsa da,
Arada bir çıkar adamı,
Ama genelde "insanın öküzü"
Bazen bakıyorum duvardaki delikten,
İzliyorum olanları,
Dışarının aslanları,
İçeride olmuşlar birer kedi!
Korkar olmuşlar itten enikten!
İyi şeylerde oluyor bazen,
Radyodan çalıyor mesela, Neşetin türküsü,
“Bilirim sevdiğim, kusurum yoktur,
Sana karşı benim gayetten çoktur”
Beni işte zaten bunlar oyalar…
Keyifsiz oluyor cezalar,
Yalnızlık içlerinde en acısı,
İlginç bir dünya burası,
Kimileri halay çeker,
Kimileri karalar bağlar,
Bana karşı hürmetkar,
Saygıda kusur etmiyorlar,
Fakat soruyor insan kendine,
Ne işim vardı!
Ne diye beni tıktılar!
Gardiyan geldi geçende,
Koca göbekli, beyaz saçlı,
Daldık uzunca muhabbete,
Söylediklerim sanki yalandı,
Anlattıklarım ona hep masal,
Hikaye gibi geliyor,
Bir ömür verdik de bu uğurda,
Anlatamadım, hiç anlamadı,
Oysa bizimkisi, tamamen siyasal!
İşte böyle olur olmazlarla,
Ömrümüz tükenecek bu dipsiz çukurda!
Avukat geldi geçen gün,
Duruşma var ay sonunda,
Biliyorum ertelerler,
Boşuna verilecek yine savunma,
Anlayacağın hiç oralı değiller,
Ne kadar çok anlatsan da,
Sona ermez kimsenin sancısı,
Bizimkisi savunma da değil zaten,
Resmen, birilerinin kuyruk acısı,
Nereden bilsin bunu hakimi, savcısı!
Belki gelirsin salona,
Dinlemek istersen hani,
Aslında hiç istemem ya,
Bu hallerde görmeni,
Neyse, geçer gider nasılsa,
Hayat devam eder,
Ben olmasam da,
Başınızı dik tutun,
Eğilmesin asla yere,
Sonu sessizliktir fırtınaların,
Canın çok sıkılırsa,
Arada bir sigara yak,
Üzme kendini kadınım,
Kızımıza iyi bak…
Hapishaneden Mektuplar / 1996
Güzel şiirdi, anlam doluydu, kalemi ve yüreği kutlarım. Tebrikler ve selamlar.
Sen işçinin, emekçinin, köylünün, üreticinin, memurun yanında arkasında olursun. Onların çıkarı için savaşırsın... Hem de akraban, yeni yetme bir işçi alçak, kişiliği gelişmemiş, satılık, cahil bir aptal seni bu durumundan ötürü şikayet ederse.. O şerefsiz sınıfına ihanet ederse çıkarı olsun olmasın, işte o zaman dersin ki "Ne işim vardı!?" ve zoruna giden de bu olur DEĞER Mİ!? Senin yaşın kadar kitap okumamış o satılmış hain, senin geleceğini karartır! Yüreğine sağlık, kutlarım..!
tebriklerimle