Koca Mehmet Destanı
Boz üveyik uçuşundan
Hayalleri kadarlan ufacıktı
Daha ömrü vefa etseydi eğer
Gencecikçe sarılmıştı yaşamına
Dolu dolu tutkunundan acıktı
Başı heybet nam dağlar
Zamanı mıdır, ayrılışla mola
Gözlerde ışıltı dururu ağlar
Duygular yarışırdır
Bırakır ardında ne bağlar
Rahmet zahmeti bilmez
Bıraksalar orada bitirecekti işi
Dünya daim abada kesin diye
Dağın heybeti devrilmişti üstüne
Yine de kibirce
Bir yücelik, bir ululuk bilmezdi
Koca Mehmet...
Bir özlemişti ki...
Yaşamla ölümdü tamahı
Hayırlar olsundu
Ayrılığı ölüm
Kavuşumu bayramdı
Özleyen ve özlenen
Uzletle...
Yol düştü üzerine
Şekilden suretler
Birinde doysa, birinde bıkar
Yorulmak mı?
Neydi o!
Uzaktaki bir anı gibi
Şevki bilmeyen aşktan yorulur
Şöyle bir anımsandı
Geçmişi aydın ahdi kadın!
Dünyanın parçası
Olmayınca yolsuz
Dönmezdi onsuz
Aidiydi ve aitti
Anımsamalar bilme oluyor
Öfke burnunda düşmüştü
En fazla günahı
Masumiyetti kadarla, al al...
Artık fındık kırsalar korkmayacak
Gül koparsalar
Ah edecek
Korkular koklatsalar
Rayihalar salacak
Fırtınalar salsalar
Paratoneri olup
Dalga kıran kesilecek
Anlamıştı o...
Anlamaktan kocamıştı
Yılların ve yolların yorgunu
Koca Mehmet...
Yel oldu yel
Tutabilene aşk olsun
Söylediği türkü
Kaşındaki ivme
Kucağında bir çocuk
Belli belirsiz tebessüm
Bir güm anla
Yol tutturdu uzara yol
Sakınır mıydı?
Yolsuzun garabeti duyulanda
Dağdı; dağın adamı
Yola korda
Şevkle hizalardı nadamı
İnsanını severdi
Ta ki savaşımı
Isırıklar, kaşıntı olup
Birinin sümük diye attığı
İlik diye kapılmayana dek
Bir buluşma bir hasretlik
İki, bir oldu mu?
Günahı tutmazdı artık
Ahretlik derdi, ahretlik
Divan durdurulsa önüne
Vebali olmazdı ki yoldan dönüne
Saran, sarınan bellisiz olur
Dur durak bilmezdi ki sönüle
Hileden yüz bilmedi naki
Sulpten idi belli ki haki
Değil mi ki sürecekse ölümle baki
Ha, ben ölmüşüm; yaşarken sen
Berdevam hizmetten aşk döner
Zamanın sarhoşu idi saki
Zaman bitmek bilmez
Olgunlaşmanın minneti ile
Dağ devrilmiş, gün evirilmişti
Amma ve lakin yol çevrilmişti
Ölüm üzere şimdi yaşamak zamanı
Hasreti yatırım
Özlemi yatırılmıştı
Koca Mehmet
Tanımazdı nedamı
Dağın adamı...
Aşkı onda, şevki bende kaldı
Şikâyetin selamın olsun...
13.01.2009
Haki: anlatan, hikâye eden. Toprakla ilgili
Naki: Temiz, arı
Bu şiir, yazarın çok küçükken, henüz 4 yaşında iken; 1956 yılında kaybettiği babası Mehmet Kaya'ya (namı diğer Koca Mehmet'e) ilişkin, dinlediği anılardan düzenleme destansı tasavurlarıdır.