Koklerimi Saldığim Toprakta Kadınlar Bir Kelebek Ölüsü
Boynuma takılan dikenli tasmanın ağırlığında dizlerimin bagi çözülüdü vurulmuş bir ceylan gibi serildim karlar üstüne
Zincirimi bağlandı dış kapının mandalına
Zemine serildi cam kırıkları sızıyor tenimde azar azar kan kokusu
Bedenimin atlasında azılı dişlerin izleri kaldı
Gövdemde şarapnel parcaları kosturuyorum asfalta
Yaralı bir it gibi ruhumun uluması yırtıyor gecenin pecesini
Içimde ince bir sızı yayılıyor sabahın ilk ışıklarıyla kentin üstüne
Gözlerim ruhumun aynası aşkın demi dökülür kipriklerimde
Bedenimin atlasında azılı dişler
Seyah sayah gezdirildim köle pazarında
Ayağımda pırangalar bir pul etmedi cüsem
Varlık yurdunda tenim
Yokluk yurdunda canım
Cismim yapraklarını döktüğü bozkırda asi bir kısrak
Köklerim sancıyla filizlendigi toprakta kadınlar bir kelebek ölüsü
Kırk asır yandım ibrahimin ateşinde
Küllerimi savuran horat bir ruzğar doğurur beni gelincik tarlasında
Kederim sağılır ğiri bulutlarda
Toprak kokusu süzülür vurğun yemiş yanlarımda
Bal mumuyla mühürlendi süt kokan ağzım
Zulmün pencelerinde