Konuşsam
Puslu bir gece ve dışarda sağanak..
Birden bire gökyüzüne çeviriyorum başımı..
Sonu gelmeyen siyah hatıralardan ibaretsin
Islanıyor dizelerim..
Bıraksalar nehirler dolusu sen dolup taşacagım
Çığlık çığlığa yine gece
Ben yine düşlerimde kendimi asacağım.
Anlaşılan uykusuz gözlerime dolmuşsun yine
Her kadehte, göz pınarlarımdan seni akıtacağım
Hani diyorum yeşil mi sevdalar..
En sevdiğin renk gibi yeşerdi mi begonyalar?
Puslu bir gece;
Sanki üzerime devriliyor duvarlar
Aslında anlatacak,yazacak ne çok şey var.
Sussam olmayacak..
Konuşsam;
Sözlerim gibi bu şehirde yerle bir olacak.
Anlaşıldı dizeler sensizliğin eşiğinde intihara kalkışacak.
Bozuk bir radyodan yankılanan şiirler gibisin..
Eksik, yarım..
Ya yokluğun..
Köşe başını mesken tutmuş.
Sırası gelmiyor yolların...
Hüzün doldurmuş mısraları... Sevdanın böyle halleri de var illaki zaman zaman geceyi kaplar hüzne salar insanı sevda ateşi karşılık bulmazsa... Sessiz çığlıklardır kimselere duyurmaz da insan içinde kopan fırtınaları bir tek gecenin sahibi Yüce Yaratıcı duyar, böyle zamanlarda aşka da hayata da sabır lazım hem de haddinden fazla... Umut ise aşıkların yüreğinde ve ruhunda hiç bitmeyen bir şarkı gibidir... Kutluyorum içtenlikle Cennet Hanımın bu güzel dizelerini...
Kutlarım Cennet Hanım, güzel şiir!
Ses ahengini yakalamış bir şiir. Tebrik ederim Cennet Hanım. 🧿
Hani diyorum yeşil mi sevdalar? Sizce de halen yeşil mi halen sevdalar. Tebriklerimle sayın şaire kutlarım...
Livaneli’nin şarkısı vardı “Sussan olmuyor,susmasan olmaz”, anımsattı ,yollara izi düşer kelimelerin.
Kutlarım .