Köprü
Zayıf bir köprünün ortasında hayatı sorguluyorum..
Geldiğimi ve nereye gittiğimi bilmediğim
balçık kıvamında sorular savuruyorum gökyüzüne.
Çelişkilerimin tekini bile soracak insan yok;
insan yok ben sallanırken kopmaya hazırlığın orta yerine..
Canı sahtelik çekmiş, kaşar gibi erimek çekmiş
bir yüreğin esiriyim ve damla damla eriyip yok oluyor gençliğim..
Sıradan bir umut bile zor bulunuyor şu bitiş sürecinde
ve artık hiçbir umut zerresi küçük kalmıyor hiçliğin yanında,
sıradanlıktan çıkıyor kalem kıran ellerin..
Neyi önemseyeceğine artık karar vermekte zorlanan
suçu ağır bir idam mahkumu sanki sevgim.
Tanrı soruyor son dileğini soruyor son demlerinde kalbin..
Dirilmek istiyor henüz ölmemişken veya derhal ölmeyi diliyor;
yıkılası köprünün tutunduğu karanlıktan hüzün ağır ağır geliyor..