Köpük
Yumruk attı sağ gözüm sol gözüme.
Kabardım.
Alamadım gözlerimi ışıksız sokaklardan.
Sisler sisleri gizleyebilir mi?
Ama güneş yıldızları karalıyor.
Bulutlar niçin dolaşır avare avare?
Anlamıyorum.
Şarkılar da anlatmıyor.
Neşet Ertaş da sustu.
Ben de ölmedim.
Gözlüklerim neden paslı?
Neden ayakkabılar çamurlu sokaklarda ağlamıyor?
Sormuyorum.
Maç özetleri sızmış aralık pencerelerden içeri.
Sözcüklerin rengi olsa da konuşsa.
Şiir yazmak bizatihi sansasyonelmiş.
İnanmıyorum.
Gözler varsa umut vardır:
Gülen gözler,
Sönen gözler,
Silinen gözler..
Ardından su döngüsü zamanın,
Ardından raptiye rap rap..
Plevne destanı ve sarı tuvalet terlikleri..
Çamur kokusu ardından.
Ve tel örgütlerle çevrili tımarhanesi zamanın.
Hepsi zamanın,
Hiç bir şeyin zamanı değil.
Benden devrimci olmaz.
Okuduklarıma da,
yazdıklarıma da,
sustuklarıma da
Direnemiyorum.
Kustuklarım var bir de.
Ağzından alevle üfleyen ejderhalar misali
Güzel olan ne varsa püskürttüm,
Eli boğazımdan inmeyen kara basanlara doğru.
Ama yine de mutlu sayılmam.
Kanatlarım yok.
Yürüyorum.
Asalar boynumuza iniyor.
Omorilik soğanımız pembeleşene dek,
İnşaat köşelerinde öpüşmek alaturka olana kadar,
Bıyıklarımızın küfleneceği vakitler yakınsa,
Hep aynı devrik cümlede gezineceğim:
Kelebekler teğet geçiyor fukaraları.
Evet ürküyorum
Beynimizin içindeki at çiftliklerinden.
Dinliyorum:
"Yaralı serçeleri manşete taşımıyor dünya"
.... Öyle
Güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum..
Günün şiiri ve şairini tebrik ederim.
Özenle seçilip yazılmış dizeler anlamı kadar değerli
beğeni ve tebriklerimle şairud83eudd20ud83eudd20