Kör Kütük
aşk
yatağından kovulmuş deli nehir
içime akan
bıraktım yüreğimi taşkın sularına
sürüklendikçe
bir kütüğe tutunur gibi
tutundum sana
mecaz değil kütük meselesi
yılanı bulsaydım
yılana sarılırdım hani
aşık makamından bir bilge
aşk körün attığı taş gibidir
hiçbir yere ulaşmaz derken
düşürdüm pusulamı
vücudu şehrimin
kırk yamalı döş cebinden
yılları art arda takan
marşandiz oldu hayat
pulat gibi bükülmez gövdeme
döşerken yar yoluna giden rayları
sessiz bir çığlıkta öğrendim
yitik duraklarda beklermiş
bu sonsuz yolun yolcuları
birbirine aşina
kör ile kütüktük
bir yanımız Kızıldeniz'de
yalnız kum tanesi
bir yanımız iki yakası bir araya gelmeyen
şehirde mülteci
ey saki sen şarap verdin de
biz içmedik mi
aklına estikçe otobüs camlarına yaslanma, AŞK kalpte durduğu gibi durmuyor ki sevgili....
ve rakı beyazı bir akşam gezmesi, sonra kayıp bir şehrin sokağında yitik çığlıklar bulmak...
hakikaten iyiydi. şiirdi...
esen kalın...
Kalemine yüreğine sağlık emeğin değerdi!
... bir yanımız iki yakası bir araya gelmeyen şehirde mülteci ey saki sen şarap verdin de biz içmedik mi
Aşığın halinden aşık anlar bir de saki....
Ah Seyran'ım, ne güzel yürek sesin ve öyle güzel kalem tutan ellerin
Canım gönlüne sağlık.