Korkularımın Gölgesinde Sana Bu Feryadım
yağmur var bu gece
ağlıyor karanlık
nefesim dumanlanıyor sıgaramın soluğunda
yüzüm aydınlanıyor her solukta
hasret rüzgarları esiyor
hicranı beyaz bir şehir damlar
yağmur kiremitleştiriyor bu şehri
soyuyor soğukluğunu bitanem
sen yokken bi kış geçti haspa günleriyle
hazan eylül ekim kasım
hicranı beyaz bu şehrin sen gittiğinden beri
acı veriyor şimdi ayrılıklar
hiç bilmediğim bi tat damağımda
soluğunun değmediği bi iklim
dudaklarının gezinmediği bir doğa
şimdi bende soyunuyorum yavaş yavaş
benden de kırışıksız yüzüm simsiyah saçlarım alıp başını gidiyor
yokluğun bitanem beni seni şehri herşeyi alt üst ediyor
bu ilk ayrılığımız en uzunu belki
nedensiz sebebsiz çünkü
hatta gitmedin daha
gayri ihtiyari beynim korkutuyor gidişlerinle titrek göğsümü
soluksuz kalıyorum öylece
bilirsin ağlamadım boşalıyor gözlerimin musluğu
katar katar dert yükleniyor sırtıma
şimdi sen kimsin? ben kim ?
neden bu ihtimalı olmayan ayrılık korkusu?
neden bedenlerin coğrafyasında bu sıkıntılı baş?
bilmiyorum bitanem sorma bana
belki bin zahmetle kazanılan SEN bir nedenden
incir cekirdeğini doldurmayan bi sebebten
sırf bana inat yapmak için gitmenden korkuma bu tasa
komplo teorisi üretiyorum sebebsiz yere
ayakkabılarını bağlarken bile
sanki beni terk ediyormuş gibi hissetmelerim
belkide değerinin benim hayatımda paha biçilmez olmasından
ne biliyim bitanem şizofren oldum gölgende
ayna karşısında telkinde bulunmalarım bundan
her seferinde sus pus oluşlarım bundan
gönlümün sağ yarısı hatta sol yarısı
hatta beynim bedenim vucudum
canlı ve cansızlığım senin oluşundan
şimdi manasız bakışlarını görüyorum çok uzaklardan
diyorsun içinden neden bu manasız sıkıntı
asıl manasız olacak olan bitanem
seni kaybetmeyi düşünmemek
sen erişilmez dağlarımın sümbülü
seni bulduğum bir temmuz akşamında and ettiğim dua
semirmiş başak ve gözlerimin hutbesi
sen bitanem iki elimin her açıldığında en yukarı kaldırğım
ve ağrılı kollarımı düşürmeden dayak yapıpta tekrar tekrar yaradandan dilediğim
bir temmuz akşamı düştün mehtaplı gecelerime
ve seni kaybetmeden korkmamak ahmaklık gibi
_ya evet her hareketim öncesi işte bu _ya 'lar
ya hoşuna gitmezselerim
sen ömrümün kraliçesi
al götür dök eteklerinden beni
istediğin çorak topraklara
sen iste ben yeşeririm sen uğruna
bunlar bu cümleler
hepsi senin ben üzerindeki gel gitlerin
bir puslu akşam bu akşam
ve korkularımın gölgesinde sana bu feryadım
beni bırakıp gitme!
tebrik ederim abim
yüreğine kalemine sağlık
çok güzel bir şiir