Korkuluk
duydum ki tırnaklarını kırıyormuşsun
başka bir yol bulmalısın
misal beni öldür kurtulursun
giderken bir şehirden
ardına bakmak gibi anlamsız bu
son sigaranı söndürmüş
babanı öldürmüş gibi ya da
aldırma hangimiz hangimizi sevdiyse
önce o ağlayacak nasılsa
oysa seni benden beni senden
ikimizi her şeyden ayıran
dahası içimde sorunlu da olsa
sonsuz bir azatlık hissi var
nereye gideceksem oraya gitsem oralı olsam
sonra da diyorum ki
oradan gitsem oradan da gitsem
eski bir kabileyiz biz bu yüzden
çoğumuz esrik geziyoruz
içimde dönecek bir devran var
kelepir bir zaman içinde bekliyorum
alı al moru mor bir yaşamak için
ölmek de bana çok gam değil
karanfillerden paspas
güvercin kanatlarından yastık
göz yaşlarımızdan ise
karanlık bir hayat yarattık niçin
Şemsin etrafında dönüyoruz
şu kalabalıklarda kim yok ki
tenhasında dilinin maarif takvimi gibi solgun
yapraklarına küsmesin zamanın
babası ölmesin evladı gitmesin
sevdası sevdası sevdası kendinden önce
gönlünü verdiğinden geçip gitmesin
biz gidenlerin gelenlerinin
gidenlerini seviyoruz neylersin
eni konu avuçlarımızda yolunmuş saçlar taşıyoruz
kararan günü sancıyan dişi
hülasa ölümlü bir adamın son günü
diyerek yazıyoruz her kelimeyi
gelsen gitmek için olacak
gitsen gelmeni bekleyecek
güne bakan tarlalarında boynu bükük
uçsuz bucaksız hüznün
bir tek seni bekleyen yüzüyüm
ey sevdasıyla yüreğimizi olduran nurlar ülkesinin sahibi gel artık
Şiire dalıyorsun da finale gelince üzülüyorsun deminden dizelerin bitti diye kutlarım Usta