Korkuluk Korkuyordu
sırt üstü yatmadım hiç
bir cigara tüttürüp
gözlerimi dikmedim tavana
eskimiş dediler koynumuzda biriken zamana
şehir şehir
sırtımda taşıdım taştan bir ev aceleyle
balkonumdan hep çekip durdu
engebesi yüksek eski mahalle
en son gittiğim yerde
perdeleri kımıldattı
Penceremi açar mısın dedigüneydeki duvar bana
bütün kızgınlığımın çektim fotoğrafını
çerçeveyi çiviyle çaktım fışkıran kandı yüzünde
çünkü gülüm orada da yoktu
pencerenin açıldığı bahçede
ağaçlar kuru
korkuluk korkuyordu
kuşlar mı onlar da uçmayı sayıklıyordu