Korkunç Ütopya
Anlaşılan böyle bir havada öleceksin;
Hava iyiden iyiye ayrılmış olacak nefesinden,
Kül yağdıracak insanlığa böyle tepeden hem de,
Etrafı bir bohemlik kaplayacak buz gibi.
Gözler önceki gördüklerine aşina olmayacak,
Beyinler yer değiştirecek acıyla mutluluk arasında,
Arşa ulaşmış bayraklar bu sefer tersten duracak insanlığın ayaklarının altına doğru
Ve bayrakların,
Ve kavgaların,
Ve paranın bir önemi kalmayacak gönülerde.
Arkadaş,
Anlaşılan böyle bir günde salıvereceksin kendini mutluluğa
Hasankeyf gibi gözyaşlarımıza boğacağız kendimizi,
İstanbul gibi karmakarışık olacak beynimiz,
İzmir gibi kendimizi ve gözlerimizi güzel kızlarla dolduracağız,
Bodrum gibi masmavi gelecek gökyüzü,
Ağrı kadar uzak olacağız dünyadan,
Ve bir o kadar da , Ağrı kadar yüksekten bakacağız kendimize;
Görevimizi layıkıla tamamlayacağız ayrılacağız ondan sonra buralardan.
Sınırları ülkelerin bu sefer insanlığı kucaklamak için genişleyecek,
İnsanlığı kucaklayarak savaşacak toplumlar,
Lamirnaryalar dahi kaybolduğunda okyanuslardan,
Düşlerimiz lehimlendiğinde birbirimize;
Kini,
Nefreti,
Kanımızı biz emeceğiz pis damarlarımızdan;
Rahmi en kirli,
En pis,
Ve en kokuşmuş kadın o zaman olacak hayattaki en güçlü temizlik.
Emeceğiz ki kanımızı artık kansızlığımız yarayacak insanlığa.
Asıl caiz olanlar o gün günah sayılacak,
Asıl katil olmayanlar o gün cahil sayılacak ,
Asıl pervasız olanalar o gün ödlek sayılacak,
Masalar, sandalyeler, iskembleler, yataklar o gün dolacak gölgelerimizle
Dünyanın sonu değil, rüyanın sonu olacak dinde.
Elimizi atacağız bavulumuza;
Biletimizi alacağız dünyanın en güzel yerinden,
Oturacağız Ay'a,
Kollarımıza dolayacağız en güzel sevgilimizi
Ve işeyeceğiz Dünya sandığımız yuvarlağa.
Anlaşınlan mı mir'im,
Biz gene öleceğiz yarın için.
Öleceksen de öyle öleceksin.