Kör(ve)ebe
Camların buğusunda gidenlerin izi
Duru bakışlardan düşen hüzün tanelerini
Beyaz zarflara mahkum etti.
Şehrin ışıkları sisli geceye merhaba derken
Mutluluğundan ölmek kısmet değildi.
Yırtmacından günah sızan fahişelerin
Kırmızıya bulanmış kadife dudaklarından
Aşk cümleleri düşük yaparken
Buz kesmiş kahve fincanımın
Telvesine niyet bağlamak heyhat!
Zamanın kumları sınarken bilgeliğimi,
Hayatın merdivenlerinden ölüme iniyordum.
Ahmak büyücülerin dualarındaki dedikodular
Kuruttu yüzümdeki tebessümü
Otopsi masasına yatırılan ruhumda
Sensizlik telaşı görüldü.
Göğün kanatları altındaki raks
Cennete en büyük isyan iken
Hangi tenin kıyısından geçsem,
Tenindeki amber kokusuna gebe kalıyor düşlerim.
İçinde şifasız yaraları taşıyan tütsülü bedenlerde
Okunan aryaların dili bozuk.
Umursamazlık libasını giyip,
Dahil olduğumuz hayatları talan ederken
Mutluluk kisvesi altında kan kırılmasıydı
Salt acının vücuda gelmesinin diğer adı.
Taçlandırılan destanlarda
Mübah sayılan zinaların koynunda inlerken nefisler
Aşk'a körükörüne sadık kalmak hainlikti!
Çünkü biz;
Yüreklerimiz arasındaki mesafeye kör kalırken,
Hep tutkularımıza sobelendik!
sözcükler tam kıvamındaydı. kutlarım yürekten düşen her bir damlayı..
Sanatın tavan yaptığı bir şiirdi tebrikler...
bir yürekli şair daha....
tebrikler şairem👍👍👍👍