Köz Düşmüş
Köz olmuş
Akşam vakti sahildeyim gene
Denize tek tek taş atıyorum
Başım ayık seni düşünüyorum
Parmaklarımla ismini yazıyorum
Sahilde ki kumlara
Hırçın dalda gelip siliyor acımasızca
Ama ben yüreğime kazıdım seni
Seni oradan silemez,
Ne boran ne kar ne fırtına.
Güneş süzülüyor yine yavaş yavaş .
Başı yüce dağların ardına
İçim kararıyor korkuyorum
Korkuyorum
Yüreğim sökülecek yokluğunda
Geceler sensizliğe isyanım
Çırpınıyorum kanadı kırık bir kuş misali
Yalnızlığın kucağında..
Sedir kurdum ısısız yerde
Kimseleri görmeyim,
Yalnız seni düşüneyim diye.
Adını her anışımda
Savruluyorum gecenin kırağı ayazında.
Alaz alıyor içimde ki közler
Kavruluyorum, küllerim savruluyor
Sevdanın kollarında
Melek yüzlüm, ruhum sen esirim
Hasretin çığ gibi büyür içimde.
Senli düşlerle düşerken baş yastığa
Yokluğunun kâbusu ile uyanıyorum her sabaha.
Bir damla olsun su serp yüreğime
İçim ferahlansın.
Müezzinin ilahi nidaları yükselirken arşı alaya
Nasırlı avuçlarımı açtım
Adaklar adadım, dualar ettim, dilekler tuttum
Yalvardım yara dana Sen diye haykırdım sen diye
Ey melek yüzlüm
Kır bütün yasaklarını
Seherden önce mehtaplı yollardan gel
Güneş doğsun yeniden kıraç yamaçlarıma
Olsun da bir günlük ömrüm olsun.
Ömrüm son bulacaksa eğer
İsterim ki ecel beni senin kollarında bulsun.
Alacaksa canımı senin kollarında alsın melek yüzlüm.