Küçüğüm
Ah küçüğüm!
Kim büyüttü seni?
Daha dün bezden bebekler uyuturken kollarında
Mahallenin orta yerinde
Fırfırlı eteğinden çiçekler dökerken sokaklara
Kim koparıp attı seni
Uçurumda açan uçurum çiçeklerinin yanına
Daha dün gibiydi değil mi?
Saçına taktığın kelebekli kurdelayı hatırlıyor musun?
O kelebeğin , en çok kırmızı renginden alıp
Yüzüne duvak gibi örttüğünü
Babanın "iki gözümün çiçeği" deyip
Dizlerinde açtığın renkleri
Annenin,yüzünün gülüşünden alıp
Yüzüne, göğün mavisinden fistanlar diktiğini
"Acı" deyince aklına gelen,
Dedenin,dut ağacını budarken
Canı acımıştır diye
Gözlerinden döktüğün tuzu yaraya bastığını
Hatırlıyorsun değil mi?
Büyüdün de ne oldu çocuk?
Babanın parmakları arasından
Deniz kokulu,dizlerinde büyüttüğü
Çiçeği alıp
Kışı bitmeyen iklimlere diktin de ne oldu?
Annenin, yüzündeki mavi göğün üstüne
Saçlarından kızıl nehirler akıttın da ne oldu?
Büyüdün mü?
Geçti mi acıların?
Şimdi anladın mı küçüğüm?
Içinden akıp giden nehirlerin kıyısında
Toprak kokulu acılarını gözyaşınla büyütünce
Acının, dedenin ellerinde can bulan
Dut ağacında büyümedigini
Ah be küçüğüm!
Büyüdün de ne oldu sanki?
O, küçücük kırmızı pabuçlarınla bastığın
Kaldırım taşları arasında
Kırmızı gelincikler mi açıyor sanıyorsun
Her gün kapı önüne gelen
Ellerinle doyurdugun kedilerin
Karnı doyuyor mu sanıyorsun?
Şimdi Sen büyürken uzaklarda
Saçlarının kırığı dökülüyor
O bırakıp gittiğin sokaklardaki,küçük ayak izlerine
Her akşam
Kıyısına sevdalı deniz
Çıkarıp üstünden mavileri
Kızıl şaraplar döküyor bir kız çocuğunun yüzüne
Şimdi Sen uzaklarda büyüyorsun ya
Küçük, parmak izlerini bıraktığın
O,portakal ağacı çiçeksiz
Gözlerinde büyüyen o zeytinler
Bir ırmağın kenarında susuz
Ve
Gölgesinde oynadığın o dut ağacı var ya
Acısını kollarına sarmış
Yeni yeni acılar dikmekte toprağın bağrına
Sen gittin ya işte
Gittin ya küçüğüm
Acıların kalbi daha büyük buralarda
A. Kemal