Küçüğün Seni Çok Özledi Be Adam
Özledim adam özledim.
Canım(n)ın içi olduğun(m) günleri.
Bir lafıma dakikalarca güldüğün anları.
Sarıldığında unuturdum her şeyi.
Kokundu benim tek çarem...
Günümü aydınlatandın sen.
Susarak seviyorum dediğimdin.
Gözünde yüreğini gördüğüm, doğru sandığım tek yanlışımdın.
Kışında yandığım, yazında donduğumdun...
Şimdi karanlıktan korkan yalnız bir kız çocuğunun ışığını söndürdün sen.
Sustuğu her seviyorumu çığlıklı bir nefrete çevirdin.
Gözünü kör ettin aşka.
Yaktın, yıktın...
Arkana bile bakmadan gittin...
Ne dur gitmeleri duydu kulakların ne de gidiyorsun diye ölen kız çocuğunu görebildin...
O kız çocuğu bendim.
Küçüğüm derdin ya hep.
"Ne küçüksün sen.
Ellerin ellerimde kayboluyor be küçüğüm..."
Gideceğini söylerken kulaklarımda yakılandı cümlelerin.
Arkanı dönmeden söylediğin son sözündü.
"Bensiz büyü artık, gidiyorum.''
Kalakaldım oracıkta.
O günden sonra hiç büyümedim ben.
Yüreğim daha da küçüldü.
O kız çocuğu büyümedi hiç senden sonra.
Yanlış anladın sen adam.
Birinin elleri küçük diye yüreği büyük olamaz mıydı yani?
Ellerim kayboldu diye ellerinde yüreğim yüreğini taşıyamaz mı sandın?
Özledim adam özledim.
Küçüğün çok özledi seni.
Gelmeyecek misin sahi?
Bir bilsen nasıl özledim seni.
Sarılmaktan korkacak kadar.
Gözlerine bakamayacak kadar.
Sesini duymak için nefes almayacak kadar özledim. Bilsen gelmez misin?
Yazsam her kağıda çok özlediğimi.
Yine de gelmezsin değil mi?
Ben yazarım özlediğimi, sen yine de anlamazsın özlendiğini...
Özledim be adam dön işte.
Çok özledim...