Kudümler Çalıyor Diril Ey Ömrüm

(Cana yakın gel ki canan olasın)

Az sonra kudurur içimde deniz
Her şey bir kuytuya sığınır birden
Hicaz havalanır nazlı sesinden
İniltiler artar derinden derin
Artık uyusam da taş keser yerim
Sevdana uyansam
Gözleri körüm...

Kuşlar ötüşürken eski sazlıkta
Güneşler tutulur gördüğüm vakit
Ruhumu çarmıha geren her mahur
Erken mi gelişim sazendeliğe
Saçın tel, tel hüzzam
Gözlerin mağrur...

Cümbüşü hiç kimse ney diye çalmaz
İsterdim bitmesin yaz akşamları
Çinko çatılara dolu yağarken
Ey aşk beni sen öldürdün sanadır ahım
Olduğunca hoyrat
Ve acı ruhum ...

Benim de hatalarım var ben de insanım
Utandığım zaman değişir rengim
Üç adım ötemde dönülmez yollar
Hırçın hoyratlara tutulmuş sesim
Sıvasız duvarda asılı kalmış
Rengi sarı solmuş
Segah bir resim...

Kudümler çalıyor dinle ey ömrüm
Tamburlarda acem aşeyran hava
İçim tef tutmadan ağlıyor oysa
Görmeden yüzünü sığ sularımda
Öylesine keder öylesine gam
Kuru bir yaprak misali
Yattığım yerde
Halımı sormayın
Halım perişan...


Ozanca/İZMİR

07 Mart 2010 487 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Aşk böyle işte üstad kimi beddua eder kimide yere göğe koyamaz,utandığı zaman insanın yüzünün renginin değişmesi, işte bu olsa gerek erdemlerin en yücesi,derin kederler var şiirde,ellerine sağlık tebriklerimle...