Kül Savururken Yel Esmiyordu
Ne koltuk altı serindi,
başıyla dolak.
Ne savruktu
yele verindi, taşıyla solak.
Bedava bulmamıştı,
ama paha da duymadı.
Hangi yürek açsa,
aculdan geçişen.
Bir idi;
yar mı, can mı, sar mı;
bilemedi seçişen?
Eserken imbat,
serüvenedir Simbat
Kürek hışırtılı,
sular yarık, duymadı.
Ne can kafeste durdu,
ne de dalda, uymadı.
Kaşlar oryantal dursa,
çene zaman arası.
Bir sevda tutuşturu verse,
gün ucu firiğinden.
Dürüm bükmüşte,
doymazın tezliğinde sarası
Gözler ateş,
belli düz durmaz, bağıntı karası
Yerinde durmazdı
düştüğünde bitap.
Söngünce rahatlık çökmüştü üzerine
Okunurdan artık o bir kitap
Koy verir de,
boy vermezde.
Dizlerdi,
yakarken narası,
oldum olası.
Yüzden
aşk deniyordu adına
Yakışla, gönüllere doldu dolası
Islıkla geçişir
dilde türkü şanını.
Kaygular sarmıştı
dört bir yanını
Issızlıkla kalabalık piçinden
Atlılar geçerken
Çin'den, Maçin'den
Çevrildi zamanı, tutamaz göz yaşını
Bir Kızılırmak devrildi içinden
Damlalar parça,
Akarı sürekli, düşünce antik
Seviyorum derken sözleri, odukça kuantik
Aks etti sevgili,
Fizan görünse.
Dalga coşar, durulur;
hizan devrilse
Aşıkın düşmesi yardan,
tutunması yardan
baş ağrısı yardan
Buzu tutsa, ateş basması hardan
Hicabı yutsa, kızarması nardan
Aldan ala yanar döner gibi nevrimi
Belli, neşvü nema bulduğu
Varlıktandı evrimi
Bir gıdım gülücük
Bir gidimcik fiske
Dil inciye vurmuş, dudak nevra
Gözleri bağıntı karası
Sürerleydi, dil dudak arası
Düşününce empatik
Sözleri oldukça sempatik
Makas girmiş araya
Belli evrimindendi sancısı
Ben giderken, su içiyordu hancısı.
22.07.2010
Maçin : Bir kavimi türk boyu.
Nevra : Parlak, burada; istekli kırmızı parlak dudak
yüreğine kalemine sağlık can abim
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍