Külhanbeyi Sevdası
birazdan gece düşer kızıl sakallarına
ve yaprakları üşür iğde ağaçlarının
o külhanbeyi bıyıklarının altında
ısırılmaktan yarası kanar dudaklarının
saçları kızgın denizlerin dalgalarıdır
yatırır yumulmuş sağ gözünün o yana
yangın ateşi değil, bakışlarıdır
alev alev dökülen kaldırımlara
çektikçe çoğalan sabır taşıdır
gümüş tesbihinde takırdayan o kavga
nasıl bir acıymış ki can dayanır!
tozlu raflarda delik deşik bir sevda
hatırladıkça beliren damarlarıdır
keskin birer bıçak gibi şakaklarında
bellediği tek bir kadın vardır
dolaşıp durur can gibi şah damarında
mum gibi eriyen mısralarımda
yaşanmış hikayesidir bir delikanlının
ne bugün görülmüştür ne eski zamanlarda
solduğu çiçekleri böyle sevdaların
hatırladıkça beliren damarlarıdır keskin birer bıçak gibi şakaklarında bellediği tek bir kadın vardır dolaşıp durur can gibi şah damarında
duygular gergef gergef nakşolmuş dizelere
kutlarım tuncay bey sevgiler eksilmesin yüreğinizden 🙂
güzeldi, ince naif tebrikler şair👍👍👍
yüreğine kalemine sağlık abim
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
İnce duygulu şair, bu kez bir külhanbeyi sevdasını dile getirmiştir ama anlatım yine estetik.
Kutluyorum.
(Son dizedeki sözcüğün, ne... ne de kalıbının kullanımı bakımından, solmamıştır yerine, solmuştur olması gerektiği düşüncesindeyim.)
şiir güzel.içerik dolu.sanat değeri var.imge ve söz dizimi kurall olarak güzel işlenmiş.yüreğine sağlık.