Kum Saati

Hangi çölün susuzluğu bu ayrılıklar

Kaç şiirin ateşidir şarapla kor tutuşan

Toprağa örtülen sensizlik bu sessizlik

Alış artık, unut yüreğini hançerle


Unut, sesini

Son kez haykır adını

Unut, yık ördüğün duvarları

Geceyi yudumla, gündüzü dağıt

Sarıl günahkar bedenlere


Artık başka günlere kaldı aşk

Sigara ve duman ol mehtaba

Artık ağaç ile yaprak gibiyiz

Son mevsimle esen rüzgara


O ki öyle bir rüzgar, bir zaman

Nuh’a kurtuluş bize tufan olmuş

Aşkın çölünde kumlar uçurmuş


Artık çok geç ve karanlık,görmüyoruz

Sesimiz fırtınanın içine karışmış

Biz yok olmuşuz zamanın pençesinde


Şimdi yaşa ayrılığın arafında

Yüreğime saplanan bir hançer

Sabır taşına dönüşen kum saati

Rüzgar uykusuzluğuma serenad


Artık unt ve küllerini savur denizlere

Gözyaşı dök yüreğini kavuran çöllere


Bir tutam karanfil, bir gül uzat yabancıya

Unut,aşktan ve ayrılıktan bahis etme

Artık başka günlere kaldı aşk…

01 Ocak 2024 413 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar