Kumarbaz
Dilimde kağıt kesiği bırakır,
adını anırmak.
Kağıt kesiğinin her santimi,
küçük ören odalar.
Odaların duvarları taba renkli,
metruk bir harabe.
Harabe de gömülmekten,
daha acıdır,
içinde zaten ölü doğmak.
Ölü ve dirilerin,
tekrar yüz yüze gelmeleri için,
yaratılan bir varyant.
Şeytanidir tekrar kavuşmamak adına,
tüm varyantlara mayın döşeyiş.
Tuzaklarından bahsediyoruz, eş dost.
Yaşanmayan ne varsa akla geldikçe,
arkandan bin döşeyiş.
Arkadan konuşmaktır,
adam olmanın yerini,
kuru bir erkekliğe bırakış.
Ne kadar gelmediysen,
o kadar arkandan,
atıp tutmuşluğum var,
yüzünden mahrum oluşumdan dolayı,
söyleyemediğim.
Ve gidip gelmeyecek
oluşun yüzünden,
adamlığı bırakıp,
erkek olmuşluğum çoktur.
Çünkü giden varsa bir belde de,
ivecen bir vatman.
Dönen kağnı.
Dönen kimse, siz.
Dönen kimse,
artık yok.
İşte daha iyi anlıyorum şimdi.
Tüm hasretler uzun soluklu,
vuslatlar astım.
Kumar da kaybederken,
koz olarak elde tutulan astım.
Kullanılınca kaybettirdim, kumarbazı
ve üzerine oynadığı son evde,
adamlığımı astım.