Kundaklanır Umut
tüm birikenler
yağmur misali düşüyorsa saçaklarına
aylardan temmuz
saklısında ateşin çığlıkları
gecesi ayrı
şafağı kızıl
bir de rüzgar inmiş inine
saçlarını yakıp kavururken o imansız yangını çoğaltan
küllerin dönmüş ana rahmine
akşam sancı doğurur yine
ateş kupalarından içip tüm sarhoş figanlarını
sokak gürültüleri
kırarken mahyaları
karanlık ibadetler korkutur şehir takvalarını
ah o çığlık gibi büyüyen sesin
sesimden soyunur
fütursuz zifaf kadranları karartınca gecenin perdesini
duvarlarda soluk solgun aksı tenlerin
ve isterik lacivert sevişmeler
koparır yıldızları mevsimlerden
kuru dalları kalır gökyüzünün
meyvesi çürük
kökü vurgun yemiş göz misali yumuk
kundaklanır umut
yetim bebe gibi sıkıca
sıkar boğazını yarının nefesi
biter
ömür gibi
hızla dönerken yalın ayak yelkovanlar ...
neler yaşayacağız neler göreceğiz daha
umut mu o hep var...
tebrikler👍👍👍