Kursağımda Biriken Gün Telaşları
Sen öfke dolu bir bağbansın gülüm
Acıyan yerlerine tütün eken ben
Soluk benizli yüzlerin nikabı
Zaman düdüklerinde
Gece bekçisi Asım/
Günü gelecek mi?
Bugün!
Bir acıyı sürüklüyor karıncalar
Ağzı yarılmış bir tırtılın gölgesinde
Ölüm/
Sancı alıç dağlarında mı?
Çekilir gölge izlerine...
Kursağında çim özü kalmış kuşlar
Kaç kusmukta doyurur/
Bacağı kırık yuvanın
Sıvalarını...
Ve/
Kaçsın ölüm bana
Can içen zavallıların hükmünde
Boynuma nikabın dolanır
Senle dolar
Şarap/
Senle boşalır
Bade...
Şimdi!
Aşiyan sırtlarında
İki mezarsın bana
İki mezar/
Soyundum ulan sana
Zinhar...