Kurşun Dökülmüş Er/vahım

Göz altları kelepçeli bir hükümsüzse aşk ve sonu emziriyorsa lokman otu
Çiğnememiş süt anaları... Buz da yakar, köz de, acı da...


Gamzesinde beyaz kadınlar taşıyan,
Bir şiiri kurban ettim az önce
En kırmızısını sürdüm alnıma,
Şahadet parmağımın ilk boğumuyla
Düşü yeşildi,
Yarısını sakladığım yüzün
İki dua ettim sana
Üç kitaba, üç yeminlik avuç bastım,
Ele vereceğim ellerimle


Duvarlarım çatlaktı
Basamaklarım kırık
Yazgım tövbesiz
Canım çelimsiz
Çok çirkindim...


Dar ağaçların meyvesini okşadı,
Kurşun dökülmüş er/vahım
Sis yuttu su kuşları
Renkleri kaçtı kıyıya vurmuş suların,
Soldu dokuz köyün çiçekleri
Kılını kırk yardım,
Yolduğum kirpiklerimin
Akla, karayı seçti rızk ettiğim yalnızlık,
Onca renk arasından


Göz önlerim boştu
Tapınma vakitlerim günahlı
Kaldırımlarımda rahmet
Toprağımda Fatiha
Çok çirkindim...


Sema zifirdi, su vişneçürüğü
Çanlar çalarken keşişleme rüzgar
Söylenmemiş şeyler susuyordu,
Süt dökmüş kedilerim
Sesime tutunuyordu,
Boğaz manzaralı oltalar
Gözü dalıyordu,
Oluruna bırakılmış nefeslerimin
Bir tırtıl kelebekleşiyordu
Adım batıyordu...

Bütün şemsiyeler kırıktı
Kibrit çöpleri kısa
Bütün suçlar sabit
Derin bir ahtı zemherim
Çok çirkindim...


Bir çünkü bir belkiyi ağır yaraladı az önce... Bütün rağmenler yasta...


Suadiyearalıkikibinondört
Demir Mutlugil

25 Aralık 2014 807 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Hayat evetler ile belkilerin arasında bir dolu anı bir dolu yaşanmışlık barındırıyor tebrikler içtenlikle...👍