Kurtarılmış Bölge Bey/oğlu
Bir gülüş düştü,
Yakamoz gibi parlayan dişlere...
Karanlıktı...
Müşteri bekleyen gerçekten cesaret erbabı,
Kısa etekli yada çok uzun bacaklı kadınlar!
İblislerin cenk attığı geceyarısı ortası...
İçlerinde insan sesi kesilmiş,
Kırmızı mavi apoletli janjanlı tabelalı dükkanlar...
Ayyaş, iki _üç başıboş,
Hırpani kılıklı ,insana çatmaya hazır
Sözümona şehir delikanlıları
Birde cıyak cıyak bağırıp
İnsana tarifsiz bir korku salan
Şımarık beyaz şehir kargaları...
Egzotik, vakarlı ,çekici bir o kadarda ürkünç
Tarihine, eserlerine ve kimliğine ;
Düştü düşecek binaları kadar tezat
Şehr_i Zaman
Yeniçağın transparan /çıplak şehri
istanbul....
Bir vakitler insanların kravatsız
Sokalarında gezmeye cesaret edemediği
Şimdilerde mezbele ve pislik içinde
Devletin bile giremediği utanç yuvası
BEY/OĞLU...
Bir gülüş düştü karanlığa...
Kan kırmızı
Çok yazmıştım çok benzetmiş;
İmgelerini çok yalamıştım
'Yürek kanamasının'!
Ama gördüm bu kez!!!
Hİçbir kelime anlatamaz:
Korkunç bile yetersiz,
Bu korkunçluğu tarifte...
...................
Elinde ki makineyle bu saatte bile film çekmeye çalışan
Orta yaşlı ve bir dünyayı sırtına almış!
Vahşi bir ortama gider gibi teçhizatlı bir turist kadını...
Yanında da arkadaşı yada eşi olma ihtimali yüksek,
Bir erkek...
Dilini bilmesenizde:
Her dilden yardım isteyen bir çığlık!...
Elleri kanlı bir adam...
Kadının delinen karnını tutmuş!...
Zamane korsanları/kapkaççılar...
Kadıncağız çantasını vermek istememiş
Dahası bağlı belinde, verememiş;
Kapkaççılar da almak için,
Kesmek istemiş becerememiş...!!!
İnci gibi dişleri kaldı aklımda
Birde hala mana veremediğim bir gülüş!..
Ama acıyan bir gülüş sanki bu.
Parmağını kapıya sıkıştırmış gibi...
Başını iki yana sallayarak...
Bir utanç düştü beyoğlunda....
utandım...
.
Bey/oğlu!...kurtarılmış bölgesi istanbul'un...
Hemde tam ortayerinde.
BEY/OĞLU.....
Beylerde mi kabahat oğullarda mı?
Soru bu!...