Kuru Dal Eteğinde

Bu deli hüznün gölgesinde yaşlanacak gözlerim
Biliyorum,
Düşlerimi zamana çarpsam da
Korkularıma yenik bir gözyaşı kalacak
Zikri aşikar hüzünlerden...






S/esim seyir defterlerimin yüreğinde yankılanıyor
Sıla sesleri hicranı araladıkça
Kalemin mürekkebi tuzlu su lekeleri yayıyor
Kendine mihnet cümleler sıralanıyor bir bir...





Kehanet saydığım bütün fallar metanetime kefil
Ve suretinde kırık yelkovanla bir damla ahu zar sunmuşken zaman
Kederimle yüz yüze kayalıklara çarpıyor
Dudağımdan dökülen her cümle
Gece ilikleniyor gözlerime
Kefaret saydığım ağrılarım tozlanmadan
İvedilikle bir beyaz daha düşüyor tellerime...





Suslu dokunuşlar çiğ/demleniyor kirpiğimin ucunda
Artcıl bir rüzgârın vehmine kapılıp nazenin
Yüzümün hicabını aynadan g/izliyorum
Loş sızıları ömre vakfettikçe z/aman
Ruhum kangren kıvranıyor...




Yürek içre akar
Gözleri zıpkın ela
Telvesi acı keza...




Yaş 30'u 5 geçiyor
Hep güz saydım kuru dal eteğinde
Yeşile cümle kurdum
Af diledim görmeden
?Atamın gözlerinden başka mavi bilmeden__
Bu yoz ağıtlar dinmez mi hiç
Seyir defterlerime nasip tekrarı sıralandıkça eylül
Dalgakıran ahvalim efil efil sızıda
Yürek yakan her cümle türküme es
Ve adım adım yollarında ömrün
Kıskanç güzlere yenik hüznün şavkı vuruyor
Hamt etsem de her vakit...





'Dante gibi ortasındayım ömrün'