Kuru Dere
Yaşam, bir dere gibi akar ya;
Çağladığında sürüklersin çakıl taşlarını peşinden,
Bazen de binbir çeşit yaratık taşırsın sırtında,
Dere ne zaman kurur, can gider;
Bilmediğin tek şey, budur.
Bir zaman sen de yalnız kalırsın,
İn-cin top oynar sanki içinde,
Öyle kalabalık yerler de vardır ki;
Yüreğin titrer durur, görmez göz hiçbirini;
Kör dedikleri de budur.
Öyle bir zaman da gelir ki;
Ömür, alır gider de şu gözleri; iki harfi bile seçemez
Diller söylemez olur hiç; tutulur,
Dizlerine çöker yüreğin, nabız tekler, şerbet yetmez,
Teslim bayrağını çeker sinen; inada bindirmen boşadır,
Nişan alamaz tüfek, elin titrer; avcılığın masala döner,
Askerden düştü dedikleri, budur.
Devran kötü bakar bir vakit sana,
Dere kurak, fenâ yanar, suya hasret kalır tarla,
Benzi solar delikanlı adamın, mertlik düşer
Yaşlı yüzün kurbanı olur yürek,
?Ölüp gitti' dedikleri de budur.
Diretme hiç, dostum, karşı gelme feleğe!
Yoksa kuru dereye tâlim eder şu yürek.
11,13.03-03.04.2009
dipnot:
--------------------------------------
Şiirin yazıldığı zaman ve mekânın tanımlanması:
Zamanın ve ömrün birbiri içinde nasıl gelip geçtiği anlaşılmaz.
Üstelik, bu karmaşa içinde insanın fizyolojisinin değiştiği de yadsınamaz.
Bir bakarsınız, yüreğiniz genç bakar dünyaya,
Bir zaman da gönüldeki çeşmelerin romatizması tutar..
Saygılarımla.
Doğru tespitler fakat genç olan için "delikanlı deryası'nın girdabında kayboluyor bilinen ama bilinmek istenmyen gerçekler ... saygıyla
..hoş yürekli ve düşündüren dizeler..kaleminize sağlık diyorum..