Kuş Söylencesi
ve sonra
bir kuşun kanadında
çocukluğum geldi aklıma
sıcacık ip yumağını
yeniden sarmak gibi
çözüldü
çözüldüm hayat suyunun kenarında
hayallerimi topladım
geçmiş izbeliklerden
s/atsam kaç kuruş eder
hayatın özneleri
zaman
düşünceme giydirilmiş tuzak
vakit gece
zihnimde
-tik tak
sende beni bulmak gibi
öyle ki;
minesine kalp çizmiştim
çocuk heyacanlarımla
en yalın halimle
anlatmak istiyordum
çocukluğumu sana
aşıp yeşil bahçe çitini
çıtlatıp çekirdek tadında
harfleri çağırmak istiyordum
yokluk ikliminde
söyleşmek istiyordum
dilsiz
kefensiz
ölümün soğukluğunda
ağlamak istiyordum
O gülümsüyordu
düşüncemi uyuşturan ne varsa
bir ağacı silkeler gibi
atıyordum yerlere
zakkumlar bitiriyordum
ruhlar arası karmaşaya
cevap oluyordu toprak
bir şarkıyı dinleyip
diğerine geçmek istiyordum
hiç ara vermeden
sevmek istiyordum
göğü suluyordu çocukluğum
kuşlar sarıyordu sayısız yanlarımı
bu kadar hızlı geçmesin istiyordum hayat
yılları saymak incitmesin
düşüncemdeki yıllanmışlığı
testileri boşaltıyordum
gözlerimdeki bulutlardan
kimse içtiğimi bilmiyordu
ve hiç kimse
çocuksu sarhoşluğumun
farkında değildi
ağlıyordum
ve şahittir
rüzgara selam veren
çatısız duraklar
notasız şarkılar
kalbimin yanışına...