Küskün Anlatı

dikenlerin içinde buldum
senin kalbinden kayıp düşen beni
o kadar halsizdi(m) ki
öylesine bitik
yemin verdirdi aşk üzerine
bu halin(m) den kimseye bahsetmeyeceksin diye
suyu kıskandıran berraklıkta bir yemin ettim
yankısal sızlanışları(m) eşliğinde.
gelemezmiş artık yanına
vücuduna batan dikenleri
çıkar diyemezmiş gözlerinin renginden utanmadan
gözlerin ki gökkuşağının suyu,
gözlerin ki içinde eriyen,bitmeyen kar yığını,
gözlerin ki kıyına vuran tüm umutsuzlara
aş, ateş, yaşam.
acır mı elin diye korkarmış,
eli eline dokunduğunda korkarmış zaten incitmekten
bu kötülüğü yapmak onun için karanlık
senin yerinmiş ancak sonsuzdaki çiçekli dikensiz bahçe
ellerin ki kızgın volkanların lavı yüzünde,
ellerin ki sırnaşık yalnızlığının kurtarıcısı,
ellerin ki sinmiş hüznüne,
oyun davetiyesi, düğün, hayat.
dikenleri ile yaşayacakmış
tek güvendiği acısı
etine her dokunuşta
aldatılışın ardından gelen ağlayışla yaşayacakmış
köprüler üstüne çıkıp
intihar mektupları bırakacakmış aşağıya
sessiz sensizliğine her gün kızgın yaşayacakmış
seni öpmediği o geceye kırgın,
senin olmadığın her güne lanet
küskünce,
ölüce.
dikenleri ile
tek güvendiği aşkı ile
her canı yanışında
kurşun tam göğsünü delmiş geçmiş bile olsa
yol kenarındaki parka koşup
oturduğunuz banka isminizi kazıyacakmış
bıçaksı ümitsizliğiyle,
kan kaybıyla, küskünce, ölüce.
anlatma dediy(m) se de anlattım yine
yeminimin cezasını umurumda değil
çünkü bilmeni isterdi(m)
duymanı isterdi(m), gör isterdi(m)
seni çok sevdi(m) .
emindi(m) .