Küskün Şemsiyenin Vicdan Azapları
çok az şey
gülmeye neden olmaya başladığında
hatırlanır el ele gezilen zamanların mutluluğu
kapısı kapalı
ağaçlar, yapraklarını üzerimize serper
düşlerin salıncağı öldükçe
etraf sarıya bulanır
yıl, günlerden bahar ertesiyken
parmaklarımdaki saf renk
yazılmamış kitapların ilk sayfasında göğe salınır
ve öptüğüm dudakların zehir olur
maiden gönderilen isteklerin cevapları kabul
maziden geleceğe umut haberi taşıyan gökkuşağı yorgun olur
bazen
ne çok birikmiş sevgilerim dediğimde
söylenmeyen ne çok aşk
güzel söz kaldığını yeni farkederim
hala dil dönmez
söyleyemezken
benim şiir yazıyor olmam
uzakta da kalsa bir ümit feneri olduğunu
hayallerimize gösterebilir
/beklemek
ayak parmaklarımın buz tutması
yağmurun içime yağması
ve benim unutup alfabeyi
sadece ismini hatırlamam
beklemek
vücudumu hissedememek
beklemek
ters dönmek, herşeyi silmek
seni beni
vicdanımızı dinlememek/
bütün sonlar şimdi
ilk küstürdüğüm şemsiyene çıkıyor
tüm yollar gibi
ilk hediyemken o
ilk hatıram oldu sen gidince
ki saçların ıslanmasın diye
ve sen unutma diye dilek tuttuğumda
vermiştim kalbimi ve siyah şemsiyemi
ama unuttun
sustun
şimdi hangi nemlerdeki gözlerinin
yokluğunu hissediyorum bir süre
sanırım başka yerlerdesin
bilemiyorum
bak şimdi buralar
yıkıntının ardı gelen yapraklara sarılıyor
sen yoksun ya
suskun vurgunluğa günışığı yansımıyor
kızan şemsiyen bile bana tavırlı
ne çok azaplı
artık tutmuyor ellerimden
sen gibi
oysa
kırılıp gitmeseydin
bir masal anlatacaktım sana
bitmeyen sevgileri kokulu çiçekleri
adın gibi
soluyacaktım varlığını
gitmeseydin
yanımdayken bile özleyecektim seni
bilsen ne çok sevecektim
belki bugün gibi
belki yarın ki gibi
hergün daha fazla
hem de çok çok fazla
gitmeseydin eksilmeyecektim
gittin
her bir karede yarım kaldım
hecelendim...
13.01.13
beğeni ile okudum
kutlarım şairem
saygı ve hürmetlerimle 👍🤐