Kuşların Göçü
Mahşeri bir kalabalıktı
İnsan yüzlerini devşiriyordum
İpe mandallı binlerce yürek
ve kuşların çığlığı
bölüyordu benliğimi
Rüyadaydım
Bir kartpostaldan farksızdı
kuşların ve
bebeklerin ağlayışı
Sürü halinde göçüp giden hikayeleriyle
Ne yazacağımı bilemeden
öylece kaldım
Tebriksizdim
Bir kameriyeye atıp kendimi
Sesleri dinledim kimsenin duymadığı
ya da
duymak istemediği
Kırık bir sandalyeydi dünya
Merhamet yanından sökülmüş
Sargısızdım
Eğilip bükülmeden
eteğimdeki taşları döküp
sapana çevirdiğimde şiirlerimi
Her gün bir parçamı koparıyordu çığlıklar
Sıvasızdım
Siz
taşlama diyordunuz adına
Bense
taşlaşmışlık
Hayırsızdım