Küsuratsız Sevişler
Zaman gectikçe anladım,
Neredem bilirdim;
Dibi tutmuş güneşsiz sabahlarımın;
Asr-ı saadetine talip olacağımı,
Kuru bir ayazın gölgesinde titrerken dudaklarım,
Vakitsiz anılara çarpıp günbegün solacağımı,
Satır aralarımın bu denli ızdıraplı kanayacağını,
Sırsız aynalarda sırlarımın birer birer ortaya saçılacağını..
Keşkeler hep önceliğim oldu dilimde,
Belkileri saymadım bile ömrümde,
Uğurladıklarım yara oldu fetretimde,
Yarına çıkmayacak biliyorum,
İmtiyazsız sözcüklerimde....
Ben yaralarımı kendimce yamadım da,
Anlamsızlıkmış durmadan durmadan,
Hep anlam yüklemeye çalıştığım,
Akşamüstleri solgun duran verandada,
Bir dağ serinliğiydi oysa aradığım,
Leylak kokardı her gece üstüm başım,
Yüzüme vakitsizce çarpan ılık yele
sebepsizce öykündüm,
Düğmelerimin hepsi yanlış ilikliyken,
Ve de kahpe bıçaklar bir bir sırtımdayken,
Hep yarı yollardan umarsızca döndüm,
Azın ne kadar çok olduğunu,
Yok bilirmiş ya!
Küsuratsız sevişler bıraktı,
Damağımda yorgun hayatım,
Kerpiç duvarlı damlarımı tebessümle kapattım,
Yüreğim harman yerinde savrulur hâlâ...
Yarım bıraktığım şiirlere sığınasım var şimdilerde,
Hiç değmeyecek şeylere sarılasım,
Satın alınamayan birşey kaldı mı?
Yarı yolda öylece bırakılmış,
Özetsiz hayatımın ara sokaklarında,
En çalımlı sözler bile iflah etmez artık,
Apoletleri bir bir sökülmüş
İşgale uğramış gecelerime,
Sardunyaları da sulamayı unuttum,
ilk defa biliyor musun?
Ondan küskünler bana dünden beri,
Nasıl derim onlara!
Hayatımın tüm zarları hileli,
Vakitsiz susan düğümlü dillerim dikenli,
Örtüsünü açık unuttuğum hikayemse,
Baştan beri ayrılığa meyilli...
Çok iyiydi tebrikler
Örtüsünü açık unuttuğum hikayemse,
Baştan beri ayrılığa meyilli...
Biz küçükken üstümüz açılınca örtüp bir de 'üstü açık olanın üstüne kar yağar' derlerdi...Şimdi her yerde kar var ve bütün hikayeler kara kış şairim. Çokça tebrik ediyorum. Güzel ve dokunaklıydı şiir.