Kutsal Kızıl Fahişe

Dudaklarından bir yılan kıvrımı edasıyla çenesine, oradan da

bilediği buzdan kılıcının üzerine

damla damla kum saati gibi akarken

kırmızı şarap,

sözünü dinletemediğinde Kızıl Fahişe'ye,

kaburgalarından bir kadın yarattı Adem'e Rab.

İlk feminen nefret ettiğinin kalbine buzdan kılıcı saplayamadan eriyince,

iblisin ateşten kılıcını batırdı bedenine.

Günde yüz çocuk doğurdu.

Adem'in soyundan gelecek erkeklerden intikam almak

adına her gün yüz çocuk daha doğurdu.

Kızlara ise iki yol sundu.

Önce,

Havva'nın ceninlerine

ninniler fısıldadı...

sonra,

kalçasını aşan kızıl saç tutamları

doğduklarından itibaren

herbir kız çocuğunun

şah damarlarına

birer fiyonk kurdele oldu

ki

her emir altında kaldıkları sürece, her boyun eğdiklerinde

boğazındaki tel kanatsın,

yaksın canlarını diye.

Eğer cenin pozisyonundayken

Kızıl Fahişe'nin kulaklara fısıldadığı

ninninin sözleri 

bilinçaltı sularından yüzeye 

çıkarmayı becerenler

var ise;

Lilith onların karaya ulaşmasını sağladı.

Onlar Lilithfalia'ydı.

Ve

onlara cici annenin -Havva'nın- 

memelerinden içinlen sütü, 

dişleriyle öğütülmüş

aşı helal değildi.

Zira onlar omuzları dikti diye,

boyun eğmeyince

günahkâr saydı,

tıpkı Lilith'i fahişe sayan o zihinler...

haklı yere baş kaldıranlara

dahi hiç dinlemeden

peşin hükmü verenler.

Lilithfaliaların soyu tükenmeyecekti, yakılsa

da,

öldürülse

de.

Öncekilerini unutturmayacak,

asla

susmayacaklardı.

Taki tek bir kızıl renkli fularından 

kan akan kadın dahi var olduğu sürece.