Kutudaki Posta
ah şu posta kutusu
nasıl da açıp okuyor ona yazılmışcasına mektupları
bir peygamber nasıl titrerse gökten alınca vahyi
o da titriyor ta sinesinden
kutsal bir görev gibi açıyor zarfları
gözlerinin izi kalmasın diye bakmadan okuyor
dokunmadan değiştiriyor sayfaları
kelimeler tükenince yutkunuyor
ne anladın diye sorsalar
bir şey bilmiyor
hangi sevda sözleriyle can buldun
hangi ayrılıkların
hangi özlemlerin kurşununu yedin
hiçbir şey söylemiyor
gözyaşlarıyla mühürlüyor zarfları
ah şu posta kutusu
hiçbir mektubun ona yazılmadığını bilmiyor
bir canı yokmuşçasına
kimse ona bir şey yazmıyor
başkalarının hikayesini
kendi hikayesi sanıyor
ah şu posta kutusu
insan kalbine ne çok benziyor...
22.06.2013