Kütüphane Günlüğü
kütüphane günlüğüne
görevli, firari bir aşk düşürdü
cam kadar büyüktü gözleri
elleri ayakları titriyordu
gömü bulmuş olmalı dersiniz halini görseydiniz
felsefe rafına merdiven dayadı
otuzunun ikindisine basar gibi...
aşkı sorgulamalıydı artık
şehirden ve şiirden geçip
belki bir sahil kasabasına yerleşmeliydi
sayfaları çevirdi tek tek
aynadaki suretini karanlık bir odada hapsetti
belli ki haz etmiyordu görüntüsünün gürültüsünden
son kez kendine uzaklardan bakıp gölgesini yere düşürdü
aşkını arıyordu belli, kitaplara gömüldü