Lâ
Nefesime kadar sokulan sessizliğin Tanrı'sı
Belki de yalnızlığın öznesiydin iki dudağımın arasında.
...
Ben Lâ dedim sessizliğin annesine
Sensizliğin tadı dimağımı kuruturken, kirpiğimde soluklanan kelebekler öldü
Hiçliğin içine sere serpe uzandım
Ayıp kokan cümlelerle seviştim hatta, sancısı mideme yapışan yokluk gibi.
Bir kuyunun içinde ecelle örtüşen kelebeklerde sen gibiydi
Biraz sen bakıyordu uzaktan, yaklaştığımda hiçliğe sarılan
Geleceğin boynuna astığım ah da Lâ kaldı yanına.
Ki bilirsin, o kırılgan kanatlı mucizeler ne severdi gecenin zifiri karanlığını.
Hayat bir çocuğun g-özünden sevmeyi öğretmeye çalışırken
Dili kuraklaşan dünyanın sessizliğinde ıslanmayı seçtim.
Saçlarımı parmaklarına örmeyi düşlerken, dur dedi Tanrı
Ayıp, bir çocuğun içinde kelebekler öldürdün.
Oysa ayıp gecenin yokluğuyla seviştiği sancıydı dudağımda
Islattım ve öldü Lâ.
...
Bir kuyunun içinde ecelle örtüşen kelebeklerde sen gibiydi Biraz sen bakıyordu uzaktan, yaklaştığımda hiçliğe sarılan Geleceğin boynuna astığım ah da Lâ kaldı yanına. çok güzeldi yüreğine sağlık
Lâ .....teşekkürler Lâ.....
Ah! Şirden anlasaydım da yorumlayabilseydim keşke. Lakin kelime karanlığıma bir ışık hüzmesi gibi "La" yı da eklememe neden oldunuz. Okunuş dili keskin ve inceden bir sızı bırakıyor dudaklarımda.
Şimdilik KUTLU/YORUM😌
yok'lar içinde kaybolan bir fırtınayı nasıl yansıtır aynalar, çocuk ve şiir.. işte böyle... tebrikler Meryem sevgiler
Dili kuraklaşan dünyanın sessizliği.
Çok güzel, çok anlamlı.
Yürekten ne güzel dökülmüş.
Anlamlı, kusursuz bir şiirdi.
Tebrikler.