La Eylül

la dedi biri;
ağızlarını buruşturdu papatyalar
soğuk canhıraş gölgelerden sızıyordu
seviyor sevmiyor sesleri büzüşmüştü
ellerinde yaseminin/

peki sen!
oğul otu huysuz virjin
saçlarına hangi rüzgar renkleri
gözlerine hangi yaban tavşanı
saklan yamaçlarına
sazlıklarına
gözelerine/

artık bil ki;
kazan kaldırdı karıncalar
bal dokundu ayaklarına
kışlık doldu ağızları
erzakları...

şimdi!
serçelerin kanatları üşüyor
uğur böcekleri uğursuz artık
ciğerlerine çeke çeke
yaz güneşini/
erimiştir avazları
dilleri...

geriye yazdan kalan bir sanduka
doldur çiçeklerini,sevgilerini,telaşlarını
doldur da öyle gel yamacıma/

korkma kimse duymaz yaz kalıntılarını
sırlarını,gizlerini,günahlarını/

lala düşsün dilin
la eylül/
ketum yalnızlığında...

04 Eylül 2017 908 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar