Lahitleri Açıyor İçimdeki Yalnızlık
Kendime karışık
Hayata köşeli zar gibiyim
Elim fırtına gözlerimde deprem
Zamanımı baharların acısı yakıyor
Kapılmış hayale
Huzur doğuruyorum her gece
Lahitleri açıyor içimdeki yalnızlık
Tarih tarih oluyor suskunluğumda
Dün gibi de olsa bugün
Saçlarına dokunuyor fırçam
Eteğinde içimin gölgesi
Kanatlı çığlıkları öpüyor denizim
Bir ömür düşün
Tut ki nefes boşluğunda
Tut ki sallansın meyve gibi
Uyandı uyanacak omuzlarda
Uçsuz bucaksız kalp ağrısında
Akitler vakti çalmış
Yangınlar yürekte saklanmış
Sessizliğim yokluğuna karışmışken
Gidilir mi sevgili ten tene kül olmadan
Özgürlüğümü
Sensiz düşen yapraklar
Hasretini yükseklerin karı yakıyor
Yaşam ağacım/
Çok sev beni
Sev ki kor da olsa kalem
Sıkı tutsun
Seni sevme cesaretimi