Lakerda
Uyumadan önce su sesi ve yağmur var biraz
Vicdan koymuşlar adını yaslanırım, uyumaz
Bana biraz ay ışığı yetebilirdi, üfleseler rüzgar
Balçıkla sıvadım güneşi, emeklerim yanmaz
Bana biraz akşam lazım biraz yorgun yoldaşlar
Yetmez ! Birazda fasıl, biraz baş dönmesi adımlar
Sade leblebi güzel bozada ! Ama içilmez bu havada
Leblebiyi attım düşene kadar aklım havada
Havadan açtık muhabbeti su verir birazdan saki
Sahi bir damla sudan mürekkepmiş adam
Hakkınızdır; bir içim su madam, Sakin biraz!
Sulandırılan güzel şeylerde var, seviyle
Sohbet kolay pıhtılaşmaz
Bana biraz malzeme lazım, yoldaşlara da
Bir kağıt bir kalem yeter, odaklanmamıza
Biz karalarız biraz...Karaladıkça belirir hoşsohbet
Kara çalanları da yazabilirdi...Yazmaz, necaset
Kağıtlar doldu taştı
Kağıtlarda kilim motifleri,
pos bıyıklar ve çöp bacaklılar
Bakmayın onlara, orada çizikler var
Kağıtlarda otuz iki diş, başlarda huni
Ne torik isteriz şef ne palamut hani
Olmaz bu muhabbette dilde lakırdı;
Olmazları isteriz şef, dilde lakerda
Dilimizde tüy bitirmeden henüz ve dişimize takarak
Yani hiç kıkırdamayan bir ciddiyetle asla kıvırmadan
Tarihi yazanlar mevta, söyleyenler her dem nalan
Meramı çerçeveliyoruz dimağlara...Asacağız belki yazarak
Çerçeve istemez belki katlanacaktır yazılanlar
Kaçak kat çıkarız beyinlere belki kanıksamalar...
Katlanır kağıt, uçak yaparız onlardan uçları sivri
Kat kat olur kamburumuz; sarhoş, adımları terli
Muhalefet yazgımız; alevsiz çıramızı
Söyletmeyin söke söke avazımızı,
Düşünmek istidadımıza çekilmiştir,
Sökülmüş avaz alevsiz çıra melun atalet çorabı
Ayrılmak istemezsin, rahatından
Ama o senden ayrılacak !
Kaçak kat çıkarız omuzlar üstüne sobamızı kuracak
Çırası kalem ateşi kağıt. Isınırız, uyuşuk yerlerimizden
S(y)N