Lâl
el Latif
el Vasi
gönlün mızrabı kayıp
bir sırdır düştü avuçtan cânan
cânı bırakıp
kum yeşili gözlerine mahpus her bir lâhza
lakin sahra
yüküm ağır mı işitmez, her adım sızlar
yürürüm, her yanım kum
her yanım bab-ı esrar
sırta atılmaz mı şu gönüldeki
hamal misali
ipleri içimi acıtmasın kâfi
el Latif
el Vasi
ey gönlün kıblesi
dilimin sahibi
duamın nefesi bile senden
şer de hak lakin hayır da senden
kulunun dünya uykusu yangın yeri
daldıkça erir dizleri
bir rükûda tutar oldu
ömürdür zahmeti
bir sürgündür gelir oldu
senden vuslat kesenin
vuslat kesesinde Mâlik
bilmem bu yük günaha mı yeksan
bilmem ateşbaz
yüksün
kulun eçhelse sen hayra yürütürsün
gönül biçare sabi
sense el Latif
el Vasi