Lâl Kahkahalar
Kalabalıktım,
O sizin yalnızlık dediğinizi gözlerime astım,
İntiharları süslü,
Çıplak kaldı avuçlarımda,
Kargaşaydım,
Bir o kadar yalındım süslü dudaklarınıza.
O ağacın altındaydım vakitsizce,
Şehirde kıyametler yükseliyor,
Fabrikalardan isli dumanlar çıkıyordu.
Kirpiklerime gözlerimi asıp uzaktan izliyordum,
Telaşlarınız,
Kahkahalarınız,
Gözyaşlarınız ayaklarımın ucundaydı.
Gri bir kent resmediyordunuz uçurumuma,
İnadınıza gülümsüyordum,
Kahkahalarınızın içinde yeniden büyüyordum.
Annemin sabır dediği en büyük erdem dudaklarıma örülmüştü,
Suskunluğum bu yüzden.
Gecelerinize çığlıklarımla aşk atıyordum,
Anne!
Sabır onlara tuzak ve yasak,
Bu insanlar hep ağlıyor,
Kahkaha dedikleri gözlerinde ki irinmiş,
Kentime bırakıp ıslatıyorlar,
Kalabalığın içinde yapayalnız bırakıyorlar beni,
Bana gülmek kalıyor.
|Hayat soğuk kaldırıma uzanmış cesedin üstüne örtülen gazete kâğıdı kadar acımasız ve gerçekti |
...
Kahkahalarımız bu yüzden yitik bir şehir gibi,
Virane binaların arasında sadece kuşlar uçardı,
Ve bulutlara benzetmeler bulmazdık,
Güneş bile uğramazdı penceremize,
Yaşamak bu denli somurtkandı.
Yaşam..
Lâl kahkahalar bırakırdı gecemize,
Kentin üstünü süsleyen uçurtmalar kopuk,
Uçamazdı/k.
Şiirin adı gerçekten güzel.
Uçurtmayı hangi göz vurdu bilinmez ama bir şiirin yaratılışına vesile olmuş.
Bu deli, hoyrat kendine özgür kalemden şiir okumak ayrı bir zevk.
Güzel yüreğinden öpüyorum, Hep şiirin en güzel imgesi olarak kal emi..
Sevgimle..
.)
Güzel ve değerli yorumlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Sayfama bol şiir'li günler diyerek selamlarımı bırakıyorum.
çok güzel bir şiirdi.. tebriklerim şaire
devamlarını dilerim👍
tebrikler şair çok harika olmuş