Lâl Toplar Yüreği

Mahmur bakışlı yar!
Ahraz yüreğinin sessizliği
Vurmuş diline
Sükûtta gülfem.
Gözlerinde şahap,
Sızlanır kirpiklerinde gurbet
Yağsam mı?
Sığınsam mı?
Sır tutmuş özlemin deminde.

Bak,
Tirşe gözlerinde cefa
Uzanır ufka ve takılır
Iraktır umutları ferinden.
Bir sedirin sefasını sürer bedeni
Ruhu göçmen.
Gezinir aşina diyarlarda
Hasreti delişmen.

Çopur bir kır şimdi yüreği...
Çenekleri kırılmış
Çisenti yağmurlarından mahrum.
Haris hıçkırıklar döşüne hasım olmuş
Döver sineyi, deler
Biteviye
Hatim eder yüreği acıyı.

Tutsaklığına parola
Zamanın kefesinde ölçülür özlemi.
Heyhat!
Budanır saniyeler
Yetmez saatlere hasreti.
... ve
Esareti yaşar arsızlığını.
Biçare
Yalnızlığın pervazına dayanır özlemi
Ve bir kez daha
Lâl düşer dudaklarına...



2009 / Ekim