Lâl ü Feryat 2
Dilin her zerresinde od dumanı saklanır
Köz köz olmuş alfabem hicranınla aklanır
Sükût-u hayal olur ve lâl ü feryat kopar
Gamla evlenen gecem her dem yârine tapar
Yol iz bilmez efkârın kederli vaveylası
Kiminin Mecnun'udur kiminin de Leyla'sı
Ağulu bir kaderin lezzetsiz aşı gibi
Damarda dolanır dert gözümün yaşı gibi
Ah-u zar kulun kahrı nicedir bilen var mı
Gamzesinden katre-i baranı silen var mı
Sadâ gelmez suâle, kulun hayrı kendine
Mahşer gününde dahi akıl ermez fendine
Bakarsın ki o peyker su gibi aziz, râna
Sîneye yönelince gam içirir cânâna
Nice insanlar gördüm kalp gözüm b'aşka gördü
Nice insanlar gördüm ruhuma kefen ördü
O kefen ki giydiğim en hakiki libastı
Ecel gelip ruhumun üstüne şevkle bastı
'Fîrak yakındır' dedim, güldü bana ahali
Şems-i hakikat doğar, batmaz kulun ahvali
Devran tersine döndü düze çevir ey Hüda!
Gayrı görülmemiştir bunca gaflet ü cefa!
DEĞERLİ KARDEŞİM..KALİTE DEĞERİ OLAN ŞİİRLERDEN BİRİNİ DAHA OKUDUM KALEMİNDEN..TEBRİKLER..SELAMLAR