Lanetli Aşklar

Yuh dedim yuhlanmışlara
At gözlüğü takıp adanmışlara
İçine atıp çatlamaya çeyrek kalanlara
Patlayıp orta yerinden ayrılmışlara

İp getirin bana!
Denizcisi ile birlikte
Atılsın düğümler
Asacağım gençliğimi bu gece
Ayın karada kalmış kum tepelerine

Güneşim yok ey can
Can sıkılmalık
Merdane arası geçişlerden
Ütü masalarına yol almakta

Çeliğin kızgın yüzü değiyor yüzüme
Bütün kırışmışlar dümdüz
Mandal izim hariç!
Sana asıktım ben
Lodosun en berbatında bile
Şimdi, İzi kaldı ütülerin ütüleyemediği...

Karınca adımları ile ilerliyorum
Aç kalmış ağustos böceği masalı gibi

Çekiyorum içime batmış krallık kılıçlarını
Kan bile akmıyor kansızların diyarında
Ölüm kokan adı sensizlik konmuş sokaklarda çarpışıyorum
Sensiz geçen her anın tankvari suretiyle
Gülle atışlarına siper ediyorum gönlümü

Ölümlü dünyalılar işte!
Diyen, tanrıların Gazabına uğruyorum
tanrıçam sen, diye
herkül değilim ben
kaldıramayacağım yükler altında ezilmeleri izliyorum
hayat tv'nin hd görüntülerinde

Söz
Bin defa söz
Milyon defa Söz
Geleceğim bir gecenin ardından doğacak güneşle
Kan Kırmızıya bürünmüş tan çizgisini beyaza boyayarak
Umudu ellerinin arasına sıkıştırıp
Avuçlarını kapatmalarında
En yalnız anlarında
Korkup yorganının altına saklanmalarında
Aklına!

Sonra,
Aklın düşecek sol yanına
İnce bir sızı saracak
İç kanamalarında içini
Ve
Avuçlarını açıp
Sıkıştırdığım umut saracak sol yanını
Lanetli aşkları kutsayan tanrıların dillerinden
Hikâyelerimiz yayılacak dünyaya
Dünya kusacak çöplüklerini boşaltarak içimize
Kirlenecek aşkımız!
Fatma teyzesine gebe kalarak

Yumurtadan yünler kırkılacak
Koyunlar sinekkaydı
Kargalar bülbül
Ve dinozorlar yükselecek toprağı çatlatıp
İskeletleri kana bürünüp
Can koyacağım adına
Ve can hiç ölmeyecek.

..........

Kükreyen aslanların ısırmalarında gizleniyorum, diş arası kalarak
Enimi boyumu ölçüp tartıyorum ansızın
Bir fiil düşüyor aklıma biden
Sonra yüklem...

Acılarım sarıyor bedenimi
Açıklarımı günden güne yırtarak
Ağlıyorum ağlayanların gözyaşlarına
Kurumuş göz pınarlarımı çatlatarak

Bir şarkıda ben yazıyorum
Şavkıyan nü tablolardan çıkarak
Fırça darbelerimin tüm vuruşları ellerinden
Yine susuyorum ey can!
Sarıl artık düz duygularla düzlemime
Senin için dümdüz ettiğim dünyada
Sarıl ve sus
Lanetli aşkların hikâyesi eşliğinde

15 Ağustos 2011 50 şiiri var.
Yorumlar (2)
  • 13 yıl önce

    Teşekkür ederim Şenay Hanım. İltifat etmişsiniz en güzelinden. Sevgi ve saygılarımı her dem etmieden teşekkür ettim güzel yorumunuz için.

  • 13 yıl önce

    Belki de bu güne kadar okuduğum şiirlerinizin içinde en güzeli buydu.Sardı sarmaladı.Her şey var içinde bu şiirin.Umut,acı,aşk,gizem, ve hatta şevkat.Kutluyorum içtenlikle.. ŞEN Kalınız.