Le Yad(e)
le yade
yaban elde divane oldum
senin derdine birhane soldum
aradım durdum çölüne kondum
le yade
yad ellerde felek bize vurdu geçti
vicdansızca gönlüme kondun
düştüm senin diline
şimdi divane gönlüm zor ile
düştüm senle yaralı gönül z/ar ile
yaranla dolaştım
kuşandım
durdum senin yoluna
le yade
sevdiğim yabancı sandığın
aşkın zehirine katran sararken
öldüm dirildim her seferinde..
yabancı
en zor günlerimde
en ağır yükün altında
zor zamana kalışına hasretken
ben seni ayrılıkta çok sevdim
yabancı duruşunu k/anımsadım
sevdayı aşkın darasına kaçak düştün
k/aç s/öze s/ayardın
ekildiğini
biçildiğini
ben seni kör gözle yad sevdim
bize yar olamadı yad eller
sen olmayınca uzaktan hasretine küstüm
en zorlu yollarına kalmıştım
le yade
sen beni hiç sevmedin ki
kuş gibi uçarken konduğun dallarımda
ötüşünle
h/aykırışınla
sevda yükü ağıran z/amana kalan
aşkın ölümüne kaldığın zamana bırakırken
bir kere sevmeyi bin kere anlamıştım
le yade,
ben deniz sen derya ol
deniz sarhoş zamanda med-cezirken
ben deryamla boğuşurken
kavuşma hali rüyamda sarıldım
le yade
ben orağımla ekin biçeyim
sen orda biçilen başakları topla
aynı tarlada sırtınla yük taşı gün boyu..
le yare sensiz günlerimde yad oldum dizlerinde
le yade
revaydı gitmekte kalmakta
ve yoluna düştüm yoruldum
bir ömüre ölümü yad eyledim
*ben seni yad sevdim..!
21*02*12*Karataş*
*le yade;yabancı**