Leblebi

Bedene uyku basınca,sesssizlik yerini alır.
En tatlı sessizliğimsin rüyalarımda.
En tatlı hislerimsin uyandığımda .
Bazen karşımda bir tablo,bazen biçimlendirdiğim bir hayâl,
Bazen usturaya vurduğum bir sakal,
Bazen kağıttan bir gemi yada cebimdeki leblebi,
sarıydı demi..
Kolundaki bilekliği..
heyecanım oldu sarılar.
Onyedi yaş heyecanı,toz mavi bulutlar.
Yukardan bakıyorlar gülerek..
Yerdeki yapraklar titreyerek,gençliğimin heybetine kapılıyorlar..

Suskunluğumsun tebessümlerde,
Yani az çok tahmin edilen bir hayalin fanatağiyim.
Hani gir deseler kavgaya,
Hiç birşey görmeyecek gibiyim..
Eski sevdalar olur ya baktığında nasıl sevmişim diye anlam veremediğin,
Geçeceğini bilsende geçemediğin,
Yani şöyle deli taraflarıma takıldı gözlerin..
Sat deseler satacak gibiyim Dünya'yı..
Al deseler alacak gibiyim seni beş parasız..
Hani bildikte yoksulluğu,
Şöyle senle bir kuru ekmeğe talim halimiz gelir gibi göz önüne.
En büyük tokluğum varlığın yani.
Birde sen desen hayalimde;varım senle atlayalım şu gemiye,
Gençlik tamamlanacak öyle böyle..
Sonra karşıdan bakılınıca anlaşılır halim.
Ceketim tek parmağımla,sırtımda asılı.
Birde geceden kalma uykusuzluğum,geceden yarım kalma hayallerle sen.
Toplamaya vaktim olmamış dağınık saçlarım,
Olurda yolda görsen utangaçlığını yaşarım.
Bilmem dermisin ?ne kadar özensiz!,görsen beğenirmisin? ..
Ama bilsenki hayalini düşünmekten yorgun,uykusuz şu halimi;bu hale getirdiğinden utanır mısın?sevinir misin?Kaçar mısın?
İşte hayallerimde hep benimlesin,o çok önem verdği cevabını bile düşünmediğim.
Dünyamda yaşıyorsun..

Birde gizli gizli sana bakıyorum diye kızıyor musun?
Tutamıyorum kendimi,akrep ve yelkovan gibi,
Tik-tak etmeden duramıyorum..
Zaman geçiyor,sende geçiyorsun yanımdan,
Rüzgârına kapılıyorum..
Sırtımı yasladığım toz mavi bulutlarla,pamuklara düşüyorum
Tutamıyorum kendimi,
Seni Seviyorum..