Leyl-i Efruz
Giderim bu şehirden yavaş yavaş, aheste
Makberime girerken çalar ağulu beste
Toprağım alazlanır tabutum ağıt yakar
Ruhum azap çekerken mazim ardımdan bakar
Yüreğim ellerinde umutlarım kafeste
Giderim bu şehirden yavaş yavaş aheste
Baksana gök dumanlı yıldızlar lâv ay büryan
Mutluluk kelepçeli hayaller ise üryan
Yapışır üzerine yırtık pırtık tebessüm
Yaka paça götürür mahşere soğuk ölüm
Yaşam sanki kördüğüm hüzünler ise ayan
Baksana gök dumanlı yıldızlar lâv ay büryan
Ecelim keder değil Yaradan ile visâl
Ölüm gerçek an fani işit ki budur ahval
Vuslata erdiğimde çekmeyesin hecr-i gam
Güneş doğar ve batar elbet yaşanır akşam
Ağlama hiç boşuna kavuşmak bize hayal
Ecelim keder değil Yaradan ile visâl
Sen mahmur mum ışığı ben ise leyl-i efruz
Elbet bir gün sönecek loş bir hayatta kuluz
Ağır aksak yürürken mazinin kadranında
Boğulduk tek bir damla ihanetin kanında
Yavaş yavaş sön artık basmadan yarama tuz
Sen mahmur mum ışığı ben ise leyl-i efruz
büryan: yanık
üryan: çıplak
hecr-i gam: Ayrılık acısı
visal: kavuşma
leyl-i efruz: geceyi aydınlatan parıltı
ağulu: Zehirli
Tebrik ederim Şairem👍
keyifli ,
keyifsiz ,pürtelaş yoğun yaşıyoruz günleri,
gerçek visal yaklaşmakta
güzel,
sevgiyle kalın...
:)
Ali Bey, çok hoşsunuz. Eyvah kine eyvah derken son cümleyi okuyunca şaşırdım :) Elbette şiirden beklentiler farklıdır. Ben çok fazla Eski Türkçe kullanmam aslında şiirlerimde. Bu da bir nevi denemeydi.
Teşekkür ederim tenkidiniz pardon eleştiriniz için :)
Sağ olun Tarık Bey,
şiirle...
hep güzele....tebrikle
katlime cevaz vermiş ehlinde adam yadıma düştü gözleri mahmur istedim goncaya kem bakmasın emirse başımız amade yare
Çok yabancı kelime eşittir güzel şiir değil. Bence bu şiir Türkçe yazsaydınız çok daha güzel olurdu. Artı açıklamalarda gereksiz. Onları artık bilmeyen yoktur sizde bende biliyoruz ki herkes kullanıyor.
Şiiri beğendim bu arada yanlış anlaşılmasın.
şiirce